Cumartesi, Ekim 24

"this is not a love story, it's a story about love"


yanımda kocaman kocaman soru işaretlerimi götürdüğüm hiç bi film bu kadar yanıt vermemişti bana ve sorularıma..
pek bi güzel bu film ve müzikleri..

Cuma, Eylül 25

alaçatı, ıldır, ege..



Benim aklım ege'de kaldı..
Alaçatı'da muhteşem bi 3 gün geçirdik. Benden beklenileni yapıp bolca yedim, içtim, ıncık cıncık aldım, gezdim, gördüm, eğlendim =)
Öyle bi memleket ki marmara'da yetiştirmek için aylarca uğraşıp başarısız olunan begonviller ege'de çokkk cömertler hatta şımarıklar.. her sokak başında ev sahibi gibi karşılıyorlar sizi. Alaçatı'da bolca vakit geçirmezseniz evet bu güzelliğe 'İstanbullu' eli değmiş demek çok mümkün ama o meşhur mağaza ve cafelerin olduğu caddenin hemen yanındaki sokağına girdiğinizde gerçek Alaçatı ile tanışabiliyorsunuz. Ben gelen yeniliklerle de doğallığını koruyan alaçatıyı çokk sevdimm!!

alaçatı'daki en meşhur şey damla sakızı. alaçatı'dan damla sakızlı türk kahvesi içmeden ve imren tatlıcısında sakız tatlısı yemeden,

el beso'da mavi dondurma tatmadan,

ıncık cıncıklarını karıştırmadan hatta bence almadan,

ıldır'a ve oradaki 'Şirin Cafe''ye gidip çok lezzetli yaprak sarmalarını yemeden,


çiçeklerine, rüzgarına, doğasına doymadan dönmeyiniz kanısındayım.

Salı, Eylül 15

ya mum ya para..

özel günler çocukken daha mı özeldir? bence evet.
biz çocukken kandilleri, bayramları daha güzel yaşardık, şimdi öyle değil diye düşünmekteydim bi zamandır. ta ki bugün bir ticari aracın içinde aceleyle yetişmem gereken yeri ve saati düşünürken, kaldırımda bir çocuğun ip tuttuğunu görene kadar.. o kandilini hala çok büyük keyifle yaşıyordu.. kazandığı parayla belki beyaz gazoz alacaktı, belkide çubuklu dondurma..
galiba değişen kandiller değil diye düşünen bense sadece çocukla aynı anda 'ya mum ya para' diyebildim...

Cuma, Eylül 11

abimm

Abim geldiii =)) hemde elinde biçok biçok mutlulukla..


abimle küçüklüğümüzü düşündüğümde hep aklıma çizgi filmler geliyor. onun en sevdikleri özellikle.. böle okuldan yeni gelmiş annemin yemeklerine beklerken, kocaman kasetlerle çalışan videomuza ninja turtle ı koyup izlemeye başlıyor yatarak =)
sonra birden onu aşkın yıl geçiyor, abi iş seyehatine çıkıyor ve orada beni düşüdüğünde geçen yıllar ve büyüyen yaşlar pek de bişi değiştirmemişçesine aklına çizgi filmler geliyor. benim en sevdiklerim özellikle.. sonra bana oradan en sevdiğim çizgi film karakterinden birine ait biçok biçok şeyler alıyor, şimdi bu çikolata canavarı benden çikolata da bekler derken..

Perşembe, Eylül 10

aatesözü

bendeniz aate bu akşam bi arkadaşına çok büyük bi cümle kurdu, ona dedi ki aşk; bi kişiye karşı mazoşizm eşliğinde oluşan obsesifliktir! ama bu cümleyi kurarken hiç düşünmedi bile kendi ne anlarmış aşktan =)


Cumartesi, Eylül 5

bakın burda neler var =)


sonunda içimdeki 'pastacı aate' harekete geçti ve bakın neler yaptı

cupcake'lerinin bazılarını kremelı yaptı..




bazılarını da şeker hamurlu..


cupcakelerime öncelikle temel cupcake hamurumu yaparak başladım. hamurumdan tam 45 küçük cupcake çıktı.

Temel cupcake hamurumun yapım aşamaları şöyle idi:
200 gram tuzsuz tereyağını erittim. terayağı ile 1,5 su bardağı şekeri çırptım. ardından 2 yumurtayı ekledim yine karıştırdım. karışıma 1 su bardağı süt ekledim, karıştırdım. sonra 1 su bardağı elenmiş un, 1 paket kabartma tozu karışıma ekledim ve temel cupcake hamuruma ulaştım.


Hamurumuz çok olduğundan ve çeşit çeşit cupcake yapmak istediğimizden hamur karışımımızı 8 ayrı derin kaba aldık ve hamurlarımızı farklı gıda boyalarını, çerezleri, esansları kullanarak çeşitlendirdik.


ve sonunda fırınlanmayı bekleyen rengarenk cupcakelerimiz vardı=)



cupcakelerimiz fırından çıktıktan sonra kremamızı hazırladık. krema tozumuz ve şeker hamurumuz hazır alınmıştı. kremayı ve şeker hamurunu da istediğimiz gibi renklendirip, şekillendirip ve bolca süsleyip çok sirin masalsı şeylere ulaştık =)

çalışma arkadaşlarım dila, gözde ve sani'ye çokkk teşekkür ederimmm.. ellerimize sağlık =)

özellikle dila'ya =))

Perşembe, Eylül 3

biri hayal gücü mü dedi ?


Ben bugün
ron mueck'i tanıdım. kendisi insanları on kat büyük klonlayabilen bir heykeltraş. 'yaratıcılık' sınırlarını zorlayan eserleri çok ama çokk etkileyici bence. herhangi bir yerde ve zamanda sergisini gezme ve eserlerine ağzım açık bakma ümidimle =)


Cumartesi, Ağustos 29

am i a part of the cure or..

bu ara bana çok iyi geldi galiba, öyleki son zamanlarda oldukça artan mide ağrılarım bile buna engel olamıyor. uyuyorum, kitap okuyorum, film izliyorum, müzik dinliyorum, yani uzun zamandır yapamadığım her şeyi yapıyorum. ve tamda şu anda gastronomi sözcüğünün astronomi sözcüğünü içinde sakladığına inanmak, tarçınlı köfte yapıp güzel bir şeyler kutlamak, çok şirin ve çılgın bir lomo almak, nereye ait olduğumu bilerek yolara düşmek en sonunda ait olduğum yere dönmek istiyorum.
ve galiba sonunda biliyorum ki ben hem tedavinin hemde hastalığın bir parçasıyım...


Cuma, Ağustos 21

..

hiçbir aşk suskunluğun üstesinden gelemez..
Kimlik/86

Perşembe, Ağustos 13

hayat

hayat güzel galiba sanırsam evett =))

Pazar, Ağustos 2

orta yaş..


yine bir bursa-istanbul yolculuğu sırasında dergi almak için öle boş boş bakınırken bi kitap gördüm. kapağı ve ismi o kadar güzeldiki dayanamadım aldım=) kitabın önsözünde yazarın bi cümlesi zaten yeterince yorgun olan bana bi mesaj veriyordu sanki:
"eğer yapacaklarınız için 'kalan' zamanı hesaplamaya başladıysanız, yaşınız kaç olursa olsun, orta yaşınızı geçmişsiniz demektir."
çoğu insana göre sadece 20 yaşında ve üniversite 3. sınıf öğrencisi olan ben neden artık çoğu şeye başlamak için geç olduğunu düşünüyorum acaba?? umarım bu kitap böyle düşünmeme bir son verdirir.
bkz: alınız: okuyunuz: kendi kutup yıldızını bul

Pazartesi, Temmuz 27

rüzgar gülüm =)


çocukluğumdan beri hep şaşkınlıkla ve heyecanla izlemişimdir rüzgar güllerini. dünde öle bakmışım ki bi rüzgargülüne annem sen hiç büyümeyeceksin diyerek bana bir rüzgar gülü aldı =)
dünden beri elimden düşürmüyorum yürürken, otobüste okula giderken okulda hep yanımda ve ben hala ona hafif şaşkınlıkla ve sevgiyle bakıyorum. ağzımdanda teoman şarkısı eksik olmadan..

Cumartesi, Temmuz 25

bu aralar hayat..

ben yorgunum galiba artık. hayatı planlı ve yooğun yaşamaktan hiç hoşlanmadım sevgili blog ( klişelerden hoşlanıorum galiba =9 ) haftada 4 gün yaz okulu, 2 gün staj Bursa- İstanbul arası yolculuk beni yordu. bunu son yenikapı- bursa yolculuğumda gördüğüm bir rüya ile iyice anlamış bulunuyorum =) rüyamda o an deniz otobüsünde olduğum halde istanbuldaki evde uyuyakaldığımı, deniz otobüsüne geç kaldığımı gördüm ve buna o kadar inanmışımki gözlerimi deniz otobüsünde açtığımda geç kalmadığımı her şeyin Planlanmış!! şekilde gittiğine kendimi inandırmam bi hayli zor olduu...
cümlelerimin düşüklüğü ve birbirinden bağımsızlığı beni daha da çok korkuttu =) neyse ben uyusam ii olçak galiba..

Çarşamba, Temmuz 22

bir başkasının yaşantısıdır dönüp arkamıza baksak,
çünkü yaşadıklarımız bir başkasının yargısına tutsak...
attila ilhan
post it without sticky part =)
psy 214

gözlerimizde kocaman gözlüklerle pek bi güldük =) çokkk güzeldiii

Salı, Temmuz 21

kreplerimizi afiyetle yedik, şimdi 81 zamanııı =)) yaz okulumuu research methods mıı o da neee =)

nefis krepler için

evde ekmek yoksa, dışarda hava çok sıcaksa ve buzdolabında süt ve yumurta aynı zamanda şans eseri bulunmaktaysa bu kahvaltıda çokkkk güsel krepler yiyebileceğimiz anlamına gelmektedir =)
güsel krepler yapmak için tarif şudur ki,
1 yumurta
1 bardak un
1,5 bardak süt
1 paket kabartma tozu
1 çimdik tuz =P
afiyet olsunnn =))

pek mi güsel pek mi gotik ne ?? =))

Pazartesi, Temmuz 20

ne güzel di mi?

atecan

şu an kallavide blog kullanmayı öğreniyorum.üzerinize afiyet teknoloji özürlüyüm=)