Cuma, Eylül 25

alaçatı, ıldır, ege..



Benim aklım ege'de kaldı..
Alaçatı'da muhteşem bi 3 gün geçirdik. Benden beklenileni yapıp bolca yedim, içtim, ıncık cıncık aldım, gezdim, gördüm, eğlendim =)
Öyle bi memleket ki marmara'da yetiştirmek için aylarca uğraşıp başarısız olunan begonviller ege'de çokkk cömertler hatta şımarıklar.. her sokak başında ev sahibi gibi karşılıyorlar sizi. Alaçatı'da bolca vakit geçirmezseniz evet bu güzelliğe 'İstanbullu' eli değmiş demek çok mümkün ama o meşhur mağaza ve cafelerin olduğu caddenin hemen yanındaki sokağına girdiğinizde gerçek Alaçatı ile tanışabiliyorsunuz. Ben gelen yeniliklerle de doğallığını koruyan alaçatıyı çokk sevdimm!!

alaçatı'daki en meşhur şey damla sakızı. alaçatı'dan damla sakızlı türk kahvesi içmeden ve imren tatlıcısında sakız tatlısı yemeden,

el beso'da mavi dondurma tatmadan,

ıncık cıncıklarını karıştırmadan hatta bence almadan,

ıldır'a ve oradaki 'Şirin Cafe''ye gidip çok lezzetli yaprak sarmalarını yemeden,


çiçeklerine, rüzgarına, doğasına doymadan dönmeyiniz kanısındayım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder